Header Ads

Breaking News
recent

Sisifos'un hikayesi



Yunan mitolojisinin kahramanlarından biri olan Sisifos Korint kralıdır. Hikayeye göre, bir gün daha önce hiç görediği kadar büyük ve ihtişamlı bir kartal görür. Kartal genç bir kızı yakınlardaki bir adaya doğru götürmektedir. Nehir tanrısı Asopos'a rastlar ve kızının kaçırıldığını söyler, Zeus'tan şüphelendiğini ve kendisine yardım etmesi gerektiğini söyler. Asopos gördüğü kartalı ve genç kızdan bahseder. Asopos kızını kurtarmak için adaya gider fakat Zeus onu gerisin geri geldiği yere gönderir. Haberi Asopos'a Sisifos'un verdiğini öğrenen Zeus, bu gammazından dolayı Sisifos'a gazabını gönderir.

Sisifos'un cezası çok kahırlıdır. Ölüler diyarı Hades'te, kendisine koca bir kaya verilir; bu kayayı yüksekçe bir tepeye yuvarlayarak çıkarmak zorundadır fakat tepenin zirvesi bozuktur ve kayanının düzgün durmasını engellemektedir. Sisifos tam kayayı tepeye yerleştirmek üzereyken, kaya bu sefer tepenin diğer yamacına doğru yuvarlanacaktır.          

Bu ceza aslında çağdaş insanın yaşadıklarını özetler. Hayatta kalma içgüdüsünün üstüne çıkmış olan hırslarını gerçekleştirmeye çalışan homo-sapiens, ne zaman bir işini tamamlamış gibi hissetse, karşısına halletmesi gereken başka bir iş çıkar, ardından bir başkası, derken bir başkası... Ve bir gün, tepeye iterek çıkarması gereken kayanın altında can verir. Bu hikaye asla değişmez; her nesil aynı hikayeyi, daha da artan bir yoğunlukta yaşar ve bir sonraki nesle devreder.

Anadolu topraklarında bu durum daha da şiddetli yaşanır. Bizde kayalar daha ağır, tepeler daha da diktir. Gençler, bazen de çocuklar kalır kayaların altında; kayalar tepede hiç durmaz, sürekli yuvarlanır, bir o yana bir öte yana...

Bazen bu kayayı devlet yükler isanların sırtlarına; tepeyi gösterir ve "Yuvarla!" der. Çoğu zaman "Devlet diyorsa vardır bir hikmeti" der Anadolu insanı ve kayayı tepeye doğru  yuvarlamaya başlar.

Temmuz 2016 tarihinden beri yayımlanmakta olan KHKlar, Anadolu insanının önüne konmuş koca kayalardır ama bu sefer bu kayalar, Anadolu insanının yuvarlayamayacağı kadar büyük ve ağırdır. On binlerce Anadolu insanı şu an bu kayanın başında oturmuş ve kara kara düşünmektedir; annesinden tokat yeyip, gene "anne" diye ağlayan çocuklar kadar çaresizdir.

No comments:

Powered by Blogger.